Manipüle Edilip Dolandırılmış! Ünlü Şarkıcı ve Fenomen Feride Hilal Akın’ın Hayat Hikâyesini Anlatıyoruz
‘Bilir Mi?’ ve ‘Gizli Aşk’ şarkılarıyla büyük çıkış yakalayan, bunun yanı sıra oyunculuk geçmişi de bulunan Feride Hilal Akın; kısa sürede geniş bir hayran kitlesine ulaşmayı başardı. Peki, Feride Hilal Akın’ın hayat hikâyesini biliyor musunuz?
Önce Feride Hilal Akın’ın kim olduğuna bakalım.
8 Mart 1996’da İstanbul’da doğan Feride Hilal Akın, uzun yıllar Ankara’da yaşadı ve lise öğrenimini orada tamamladı. Sosyal medyada ‘Günah Benim’ isimli parçanın cover’ı ile fenomen olan ve kariyerinde büyük ivme kazanan başarılı şarkıcı, ‘Yeni Gelin’ adlı dizide ‘Şirin’ karakterini canlandırdı.
Şimdi onu daha yakından tanıyalım.
Ukala ve sert görüntüsünün aslında bir koruma kalkanı olduğunu belirten Feride, samimiyet yakaladığı kişilerin yanında bıcır bıcır davrandığını söylüyor. Akın’ın birçok hayali varmış ancak pandemi nedeniyle onları gerçekleştirememiş. Hevesinin kaçtığını hissettiği anlar olsa da şu anda en iyi versiyonunu bulduğunu belirtiyor. Duygularını sesiyle yansıtabildiği için özellikle o duyguyu tanıyan insanlar tarafından sevildiğini düşünüyor. Değiştiğini düşünenlerin ise kendisini sevmediğinden söz ediyor. Saçlarını boyattığı ve estetik yaptırdığı için sürekli tepki gören Akın, hiçbir şeyin ilk günkü gibi kalamayacağını ifade ediyor.
Kendini daha iyi hissetmek için değişmeye karar vermiş.
Akın, kamera karşına geçtiği ilk anda bile kendisini akıllı ve güzel bir kız olarak gördüğünü anlatıyor. Çok büyük oyuncular tarafından dahi manipüle edildiğini belirten Akın, sevilmemesini bir türlü anlamlandıramamış. Etrafında akıl danışabileceği kimsenin olmaması nedeniyle değişmeyi bir kaçış olarak görmüş. Akın, kendini iyi hissedebilmek için bu adımları attığını itiraf ediyor ancak asıl önemli olanın her şeye rağmen aynı kalabilmek olduğunu savunuyor.
Hüzünlü ve karmaşık bir çocukluk geçirmiş.
Çocukluğunun biraz hüzünlü biraz karmaşık olması onu ikilemde bıraksa da küçüklüğünü sevdiğini belirtiyor. Yaramaz olduğu için annesine biraz aksiyon yaşattığını, babasıyla ise yedi yaşındayken tanıştığını ve yalnızca üç yıl birlikte yaşadıklarını söylüyor. Baba-kız ilişkisi kuramamış olsa da annesinin tıpkı adı gibi melek olduğunu vurguluyor. Üç çocuğuna bakabilmek için tek başına mücadele veren fedakâr bir anneye sahip olan Akın, bu yüzden annesini idol olarak görüyor ve günün birinde onu çok mutlu edeceğinin sözünü veriyor. Başarısındaki en büyük etkenin ise annesi olduğunun altını çiziyor.
Feride Hilal Akın’ın annesi, onun başına bir şeyler gelebileceğinden korkmuş.
Akın, annesinin başlangıçta sırtını devlete dayamasını isteyen geleneksel bir anne gibi davrandığını ve bu yolda başına bir şey geleceğini düşündüğünü söylüyor. Annesinin desteğini alamadığı için bu yola tek başına çıkmaya karar veren Akın, “Siz inanmasanız da ben bu eve başarmadan gelmeyeceğim.” diyerek 18 yaşında cebinde yalnızca 20 lirayla evden ayrılıyor. Kimsenin kendisini kullanmasına izin vermiyor ve başarabileceğini herkese göstermek istediğini ifade ediyor.
Babasıyla uzun süredir görüşmüyormuş.
Akın, birlikte geçirdikleri üç yıl boyunca babasına çok düşkün olduğundan hatta anne ve babasını barıştırmaya çalıştığından bahsediyor. Babasının kitap okumayı seven anlayışlı biri olduğuna değinen Feride Hilal Akın, onu en son ünlü olmadan önce görmüş. Kimse kendisine inanmıyorken babasına ‘Benim arkamda durur musun?’ diye sormuş. Babası önce ona destek verdiğini söylemiş ancak yaşadıkları berbat bir haftanın sonucunda Akın, babasının yanından kaçarak uzaklaşmış. O gün bugündür babasının nerede olduğunu bilmediğini ve belki de böyle olmasaydı bu kadar güçlü olamayacağını ifade ediyor.
Büyük bir kırılma noktası yaşamış.
Evden ilk çıktığı zamanın dönüm, aşkının ise kırılma noktası olduğundan söz ediyor. Güvendiği ve birlikte çalıştığı insanlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını hatta dolandırıldığını belirten Akın, bu olayın kendisini büyüttüğünü düşünüyor. Fenomen olmasını sağlayan şarkının ise o dönemdeki hayatını özetlediğini belirtiyor. O zamanlar gitar çalan arkadaşlarından birlikte kayıt alabilmek için yalnızca 15 dakika ayırmalarını istese de kimsenin kendisine zaman ayırmadığını söylüyor.
Şöhret egosunu değil, kişiliğini geliştirmiş.
Şöhretten şımarmadığını aksine bu sayede çok geliştiğini paylaşan Akın; ne kadar yükselirse yükselsin, egosunun o kadar azalacağını ifade ediyor. Serveti artsa da paranın onunla gömülmeyeceğinin farkında olarak para harcadığını vurguluyor. ‘Aslında olay oraya çıkabilmek değil, orada kalabilmekmiş.’ diyen Akın, bazıları kendisini eleştirse de hedefine ulaşmanın kendisine yettiğini ve onun kim olduğunu değiştiremeyeceklerini söylüyor.
Genç bir kadın olarak eleştirilere maruz kalmış.
Bu mesleğe adım attığından beri kadın olmanın getirdiği engellerle karşı karşıya olduğundan yakınan Akın, ailesinin bile kendisine destek vermemesini kadın oluşuna bağlıyor. Kadınların her ne kadar bastırılıyor olsalar da çok güçlü ve donanımlı olduğunu vurguluyor. Bu yüzden istedikleri her şeyi yapabileceklerini söylüyor.